İçinde yaşadığımız hayat her yönüyle bir meydan savaşını andırmaktadır. Günümüz, "avucunun içinde bir kor parçası taşır gibi" imanını taşımak zorunda olan insanların dünyasıdır. Ölümlerden ölüm beğenerek değil, günahlardan günah beğenerek yaşamak zorunda kaldığımız nice yıllarımız var önümüzde. Bir ömür ister bizden zaman, "Al şu canı, bitsin bu imtihan" dersen kabul etmez! Her gün sınanırsın ısırıcı günahların, hain tuzakların, azgın şehvetlerin, medeni usullerin, kaypak zeminlerin ortasında. Farkındasın bütün bunların; bir günahta, bir sevaptasın! Farkındasın yine, sen bir Hamza’ sın , her şeye rağmen! Her gece yenilenirsin, her gece yeni bir sensin! Sen bir Hamza’ sın! Uhud’ un zirvesinde duran Hamza’ yı unutmayacaksın! Her gün biraz daha yükseklere tırmanacaksın; umutla, tevbeyle, duayla! Fırtınalar şiddetlendiği zaman Nur seline kapılacak, karanlık dehşetlendiği zaman Nur’a tutunacak, yolunu aydınlatacaksın! Dayanacaksın! Sen bir Hamza olacaksın, kazanacaksın! Gönlünü Uhud’ a vura Devamını Göster